Başarılı Çocuk Yetiştirmek
Ruh sağlığı yerinde, kendisiyle barışık, mutlu ve başarılı çocuklar mı yetiştirmek istiyorsunuz?.. İşte size birtakım ipuçları:
• Öncelikle, çocuğunuzdan sevginizi esirgemeyin, sevginin çoğu yoktur; çocuğunuza sevgi göstermekle sınır koymayı birbirine karıştırmayın. Söz konusu olan gerçek bir sevgi, yakınlık, içtenlik ve sıcaklığın gösterilmesi ise, çocuğunuzu gereğinden çok seviyor olamazsınız. Çocuklar, gerçek bir sevgi görürlerse, güçlü bir güvenlik duygusu geliştirirler.
• Çocuğunuza, “hak ve sorumluluk denklemi”ni iyi öğretin. Birtakım haklara kavuşabilmesi için, üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerektiğini öğrenmelidir.
• Hiçbir kazanımı ona hazır sunmayın, kazanımlarını hak etmeyi öğrensin. Yaşamın öyle kolay olmadığını, büyük başarıların büyük çabalar gerektirdiğini öğrensin, “Ben çektim, o çekmesin” demeyin, hep “hazıra konmasın”.
• Başarı gösterebileceği birtakım fırsatlar yaratın, başarı göstermenin ve kendini gerçekleştirmenin tadını çıkarmayı öğrensin. Bir kez başarının tadını alınca, kendi hedefleri doğrultusunda hep daha ileriye gitmeye çalışacaktır.
• Ancak, belirli bir alanda başarısızlık göstermenin de dünyanın sonu olmadığını ve esnek olması gerektiğini de öğretin, Başarısızlıkları karşısında büyük tepki göstermeyin. Gösterdiği başarısızlıkları, birer öğrenme yaşantısı, alınması gereken bir ders olarak görürse, bu da büyük bir başarı olmuş olur.
• Çocuğunuzun yeteneklerini bulmaya çalışın ve yeteneklerinin olduğu alanlarda kendini daha çok geliştirmesine destek olun. Yeteneğinin olmadığı alanlarda başarı göstermesi için zorlamayın.
• Çocuğunuzun her istediğini yerinde getirmek durumunda değilsiniz, gerektiğinde sınır koymayı bilin ve kural koyucu olun. Çocuğunuzun her istediğini yapmak zorunda olmadığınız gibi, kimi isteklerini neden karşılamak durumunda olmadığınızı her zaman açıklamak zorunda da değilsiniz, henüz bunu anlayabilecek yeterlikte olmayabilir. Ancak, ne zaman bir açıklama getirmeniz gerektiğini, ne zaman böyle bir gereklilik olmadığını iyi ayırt etmelisiniz.
• Çocuğunuzun çocukluğunu yaşamasına izin verin. Kendi istekleriniz doğrultusunda, “yarış atı” gibi, bir dersten bir kursa, sözgelimi tenis kursundan piyano dersine taşıyıp durmayın. Çocuğunuz, hangi alanda kendini geliştirmek istiyorsa, bırakın buna o karar versin. Siz, yalnızca, olabildiğince çok seçenek sunmaya çalışın.
• Bir “prens” ya da “prenses” yetiştirmiyorsunuz, çocuğunuz her ne yapıyorsa en doğrusu yapıyor değildir. Sürekli alkışlamayın, sürekli bir övgüde bulunmayın. Sürekli “el bebek, gül bebek” tutmak durumunda değilsiniz. Bırakın, yaşamın gerçekleriyle de yüzleşsin ve kendisini “dünyanın merkezinde” görmeye alışmasın.
• Hangi yaşta olursa olsun, çocuğunuzun kişiliğine saygı göstermelisiniz, özellikle başkalarının yanında aşağılamamanız gerekir. Çocuğunuza değer verin, ancak gereksiz yere sürekli “el üstünde” de tutmayın.
• Arkadaşlarına saygı duyun. Arkadaşlarına saygı duyuyor olmanız çocuğunuza değer verdiğinizin önemli bir göstergesidir.
• Çocuklarınız arasında kız-erkek ayrımı yapmayın. Kız da olsa, erkek de olsa çocuğunuz sizin için değerli olmalıdır.
• Kardeşleri, birbirleriyle ya da çocuğunuzu, kendi çocukluğunuzla karşılaştırmayın. Herkes ayrı ortamlarda ya da ayrı zaman dilimlerinde doğmuş ve büyümüştür ve herkesin doğuştan gelen çok değişik birtakım kişilik özellikleri vardır. Birçok kişilik özelliğinin doğuştan gelebileceğini kabul edin.
• Çocuğunuz, kendisi buna gerek duymadıkça, ona öğüt vermeye kalkışmayın, çok işe yaramayacaktır; daha çok tutum ve davranışlarınızla örnek bir anababa olmaya çalışın. “Dediğimi yap, yaptığımı yapma!” demenin hiçbir anlamı yoktur.
• Çocuğunuza verebileceğiniz en büyük armağan, onun annesini/babasını, yani eşinizi sevdiğinizi göstermektir. Sıcak ve sevgi dolu bir ev ortamında büyüyen çocuklar, sevgi dolu olurlar.
• Çocuğunuzun arkadaşı değil, onun anababası olun. Arkadaşın yeri başkadır, anababanın yeri başkadır.
• Birlikte nitelikli zaman geçirin ve bu zaman süresince kendisini özgürce dışavurmasına izin verin. Böylece, hem sizden çok şey öğrenecek, hem de kendini daha iyi tanıma fırsatı bulacaktır.
• Kendisine özellikle zarar verici alanlar dışında, çocuğunuzun kendi seçimlerini kendisinin yapmasına izin verin ve yaptığı seçimlerin sonuçlarına katlanması gerektiğini öğretin.
• Dersleri konusunda ona yardımcı olabilir ve yol gösterebilirsiniz, ama ödevlerine siz yapmaya kalkmayın.
• Sorularına her zaman açık olun ve elinizden geldiğince sorularını yanıtlamaya çalışın; ancak bunu yaparken, kimi zaman sizin de bilmeyebileceğiniz konular olabileceğini ve araştırmanız gerektiğini söyleyebilirsiniz.
• Kendi görüş, düşünce ve inançlarınızı ona dayatmak ve aşılamak yerine, özgür, eleştirel ve sorgulayıcı düşünmeyi öğretin.
• Kendine hedefler koymasına yardımcı olmak üzere dünyayı tanıtın, dünyaya olabildiğince geniş bir açısıyla bakmasını sağlayın. Değişik insanları, değişik bakış açılarını, değişik kültürleri görmesini sağlayın. Kendisine hedef koyarsa yaşamın çok daha anlamlı olacağını görmesini sağlayın.
• Bütün güçlükleri onun için kolaylaştırmayın, bırakın yolunu kendisi bulsun, arkadaşlarıyla ya da öğretmenleriyle ters düşmesi durumunda koşulsuz yanında yer almayın, ilgili kişi ya da kişilerle iletişim içinde, sorun çözücü bir yaklaşım sergilemeye çalışın.
• Sorun çözme becerileri kazanmasına yardımcı olun.
• İletişim becerileri kazanmasına yardımcı olun.
• Paylaşmayı ve alçakgönüllü olmayı öğretin.
• Zorluklarla baş etmesine yardımcı olun, ancak zorluklar karşısında bir çıkış yolu bulamayacak gibi olduğunda arkasında olduğunuzu gösterin.
• Kendi değerlerini oluşturma sürecinde, kimi zaman sizi karşı çıkıyor olmasının da sağlıklı bir tutum olduğunu kabul edin. Onun aykırı görüşlerine de saygı duyun, çünkü o sizin karbon kopyanız değildir ve öyle olması da gerekmez. Kendisi olmasına izin verin.
• En doğrunun, sizin doğrunuz olmayabileceğini ve onun da kendi açıklamalarıyla, kendi bakış açılarının olabileceğini kabul edin.
• Onunla etkileşmelerinizde daha çok dinlemede kalın, konuştukça kendisini bulmasını sağlayın.
• Sigara, alkol, uyuşturucu/uyarıcı madde kullanımı gibi alanlarda kesin kırmızı çizgilerinizin olduğunu bilmesini sağlayın.
• Ona da özel birtakım sorumluluklar verin; sorumluluklarından kaçabileceğiini, ancak sorumsuzluklarının sonuçlarından kaçamayacağını örneklerle gösterin.
• Yalnızca kendisine karşı değil, içinde bulunduğu topluma karşı ve diğer insanlara karşı da sorumluluklarının olduğunu öğretin, iyi bir yurttaş olması gerektiğinin bilincinde olsun.
• Hayvan sevgisi, doğa sevgisi aşılayın. Kendisinin dışında da çok büyük bir dünya olduğunun ayrımında olsun ve sevgi gösterdikçe daha mutlu olunduğunu görmesini sağlayın.
• Kendisiyle ilgili alınacak kararlar konusunda görüşüne başvurun ve görüşlerine katılmasanız bile, görüşlerine değer verin. Ters düştüğünüz konularda verimli bir iletişim içine girebilirsiniz.
• Çocuğunuzu cezalandırma yöntemi olarak asla şiddete başvurmayın. Şiddet gören çocuklar, şiddet uygularlar.
• Olumsuz davranışlarından ötürü sürekli cezalandırmaktansa, olumlu davranışlarını övgüyle karşılayın, bu davranışların pekişmesini sağlayın; dolayısıyla gösterdiği olumsuz davranışların sönmesine çalışın.
• Çocuk eğitiminde aşırı övgü ya da aşırı yergiye yer yoktur, övgü ve eleştirilerinizde olabildiğince ölçülü olmaya çalışın. Çocuğunuza bir eleştiride bulunacak olduğunuzda yalnızca belirli bir davranış ya da tutumumu eleştirin, onun kişiliğiyle ilgili olarak genel bir yargıda bulunarak eleştirmeye kalkmayın.
• Evliliğinizi kurtarmak için çocuk yapmayın. Çocuğunuz, yolunda gitmeyen evliliğinizin “kurban”ı olmasın. Evliliğiniz yolunda gitmiyorsa, önce onu onarmaya çalışın.
• Kendinizi, çocuğunuz üzerinden gerçekleştirmeye kalkmayın. Onun da, kendine özgü yeterlikleri ve yetersizlikleri vardır ve bunlardan yola çıkarak kendisiyle ilgili beklentileri olacaktır. Bunlara saygı duyun…