Atatürk’ü Sevmek
Atatürk’ü sevmek demek ne demektir?..
Kendisi, “Büyük ölümlere matem gerekmez, fikirlerine bağlılık gerekir” demiştir…
Atatürk artık bizim için bir simgedir…
- Atatürk’ü sevmek demek, akılcı düşünmek demektir. “Ben, manevi miras olarak hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım, bilim ve akıldır.”
- Atatürk’ü sevmek demek, eleştirel, sorgulayıcı, bilimsel düşünmek demektir. “Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, başarı için, en hakiki mürşit bilimdir, fendir.” “Eğer bir gün, benim sözlerim bilimle ters düşerse, bilimi seçin.”
- Atatürk’ü sevmek demek, özgür düşünmek, özgürlükçü, bağımsız ve demokrat olmak demektir. “Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve çöküş vardır. Her ilerleyişin ve kurtuluşun anası hürriyettir.” “Fikir bir kere faaliyete başladı mı, her şey yavaş yavaş düzene girer ve düzelir. Fikrin serbest hareketi ise, ancak bireyin düşündüğünü serbest olarak söylemek, yazmak ve verdiği karara göre her türlü girişimde bulunmak serbestisine sahip olmakla mümkündür.”
- Atatürk’ü sevmek demek, ilkeli, tutarlı ve kararlı olmak demektir. “Zafer ‘zafer benimdir’ diyebilenin, muvaffakiyet, ‘muvaffak olacağım’ diye başlayanın ve ‘muvaffak oldum’ diyebilenindir.”
- Atatürk’ü sevmek demek, çalışkan ve üretken olmak demektir. “Milli hedef belli olmuştur. Ona ulaşacak yolları bulmak zor değildir. Önemli olan, çetin olan o yollar üzerinde çalışmaktır. Denebilir ki hiçbir şeye muhtaç değiliz. Yalnız tek bir şeye çok ihtiyacımız vardır: Çalışkan olmak. Toplumsal hastalıklarımızı incelersek temel olarak bundan başka, bundan önemli bir hastalık keşfedemeyiz; hastalık budur. O halde ilk işimiz bu hastalığı esaslı bir şekilde tedavi etmektir. Milleti çalışkan yapmaktır. Servet ve onun doğal sonucu olan refah ve mutluluk, yalnız ve ancak çalışkanların hakkıdır.”
- Atatürk’ü sevmek demek, ülkesini sevmek, yaşadığı ülkenin çağdaş uygar ülkeler arasında yerini almasını sağlamaya çalışmak, çok çalışmak demektir. “Hedefiniz muasır medeniyet seviyesine ulaşmak ve onu geçmektir.”
- Atatürk’ü sevmek demek, kendiyle barışık, dünyayla barışık olmak demektir. “Yurtta barış, dünyada barış.”
- Atatürk’ü sevmek demek, anamız, bacımız, eşimiz, kızımız olan kadına değer vermek demektir. “Kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan, biçim ve kılıkta başarıdan çok, ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip donanmaktır. Ben muhterem hanımlarımızın Avrupa kadınlarının aşağısında kalmayacak, aksine pek çok yönden onların üstüne çıkacak şekilde ışıkla, bilgi ve kültürle donanacaklarından asla şüphe etmeyen ve buna kesinlikle emin olanlardanım.”
- Atatürk’ü sevmek demek, geleceğimiz olan çocuklara ve gençlere değer vermek demektir. “Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız.”
- Atatürk’ü sevmek demek, bu ülkenin kurucuları başta olmak üzere, atalarımıza gönül borcu duymak, onlara saygı duymak, onları anmak demektir. Atamızın ölüm yıldönümlerinde, bir hastalık uydurmayıp, kendisine saygı duruşunda bulunmak demektir.
- Atatürk’ü sevmek demek, ahlaklı ve vicdanlı olmak demektir. Çalmamak, çaldırmamak demektir. “Bir millet, zenginliğiyle değil, ahlak değeriyle ölçülür.”
- Atatürk’ü sevmek demek, edebiyat ve sanat gibi değerlerinin olması demektir. “Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki tekniğin gerektirdiği şeyleri yapmaz, itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur.”
- Atatürk’ü sevmek demek, iyimser olmak demektir, zorluklar karşısında yılmamak demektir. “Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.“
Atatürk, yaşıyor olsaydı, bunları görmek ister, sevildiğini ancak böyle anlardı… Seni çok seviyoruz ve bunu, yaşayarak ve yaşatarak göstermeye çalışıyoruz, seni putlaştırarak değil…