Ruhsal Olgunluk
Ruhsal olgunluk, üretken ve doyumlu bir yaşam sürmenin ve diğer insanlarla sağlıklı ilişkiler kurmanın öncelikli bir gereğidir. Ruhsal açıdan olgun olduğunuzun göstergeleri şunlardır:
• İnsanları, size nasıl davrandıklarına göre suçlamayı bırakmış, onların da, büyük bir olasılıkla, size öyle davranmalarını gerektiren, kendilerine özgü nedenlerinin, korku ve kaygılarının olduğunu anlamışsınızdır. Olayları kişiselleştirmemeyi öğrenmişsinizdir.
• Yaşamdaki çoğu şeyin siyah ya da beyaz olmadığını, grinin tonlarından oluştuğunu anlamışsınızdır. Olaylara “dogmatik” değil, değişik bakış açılarından bakmaya çalışıyorsunuzdur.
• Her şeyi bilmeyebileceğinizi kabul ediyorsunuzdur. Geçmişte bir yanlışınız olmuşsa, yine bir yanlışınızın olabileceğini artık biliyorsunuzdur. Kendi düşüncelerinize karşı bile esnek olmayı öğrenmişsinizdir.
• Öğrenmenin en iyi yolunun, bilmediğini bilmek olduğunu anlamışsınızdır. Bir kez bunu kabul edince, yeni bilgilere kapıyı aralamış olduğunuzu artık biliyorsunuzdur.
• Yaptığının her şeyin mükemmel olması gerektiği takıntısından kurtulmuşsunuzdur. Yapabileceğinizin en iyisini yapmakla yetinmeyi öğrenmişsinizdir. Çünkü, “Mükemmel’in, iyi’nin düşmanı olduğunu” artık biliyorsunuzdur.
• İleri düzeyde bir “aidiyet” göstermektense, kendine özgü bir birey olduğunuzun ayrımındasınızdır. “Ait olmak” adına, birtakım değerleri sorgulamadan benimsemektense, sorgulayıcı ve eleştirel bir tutumla, sürekli kendini yenilemeyi öğrenmişsinizdir. Bilgi sahibi olmadan görüş sahibi olmaktansa, belirli bir görüşü benimsemeden önce yeterince bilgi sahibi olmaya çalışıyorsunuzdur. Yeni bilgiler, yeni veriler, yeni kanıtlar ortaya çıkması durumunda görüşünüzü değiştirmeye hazırsınızdır.
• Sürekli olarak, çok kendine özgü, çok özel biri olduğunuzu düşünmektense, başkalarıyla ortak yanlarınızı bulup, daha çok birliktelik kurmaya, daha çok insan tanımaya ve özel dostluklar kurmaya çalışıyorsunuzdur.
• Eylemlerin sözcüklerden daha yüksek sesli olduğu gerçeğinin ayrımındasınızdır. Birçok durumda doğruyu söyleyebilmek kolay, en doğrusunu yapabilmek öyle kolay değildir. Başkalarının sizin için ne denli değerli olduğunu onlara söylemektense, bunu onlara göstermenin yollarını bulmuşsunuzdur.
• Anababanızı bağışlamışsınızdır. Siz, mükemmel olmadığınız gibi, onlar da mükemmel değillerdi. Yaptıklarıyla, yapabileceklerinin ancak en iyisini yapabilmişlerdi. Onları, artık oldukları gibi sevmeyi öğrenmişsinizdir.
• İçinde bulunduğunuz olumsuz durumlardan ötürü başkalarını suçlamayı bırakmış, yaşadığınız güçlükleri bir öğrenme yaşantısı fırsatı olarak görmeye başlamışsınızdır.
• Yaşamınızda yolunda gitmeyen işlerden ötürü kendinizi suçlamayı bırakmışsınızdır. Bulunduğunuz konumu kabul etmişsinizdir ve yalnızca gösterdiğiniz başarılarla değil, yaptığınız yanlışlarla da artık kendinizi kabul ediyorsunuzdur.
• Dış görünüşünüzle kendinizden mutlusunuzdur. Göründüğünüzden daha değişik görünme çabasından kurtulmuşsunuzdur. Siz, her kimseniz, o’sunuzdur ve kim olduğunuzla barışıksınızdır. Çünkü, siz kendinizsiniz, bir başkası olamazsınız; bunu artık biliyorsunuzdur.
• Duyduğunuz bütün kaygı ve korkularınızın sağlıksız olmadığını artık biliyorsunuzdur. Kimi kaygı ve korkularınızın, gerekli önlemleri almak için birer uyarıcı olduğunu artık öğrenmişsinizdir.
• Başkalarının beklentilerine uygun olarak yaşamayı bırakmışsınızdır. Beklentilerinizde de kendiniz olmayı öğrenmişsinizdir. Kendi değerlerinize göre yaşamayı artık biliyorsunuzdur. Çünkü, kendinizin kim olduğuna karar vermezseniz, kim olacağınıza başkalarının karar vereceğini anlamışsınızdır.
İşte bütün bunları yapabiliyorsanız, ruhsal olgunluk kazanmışsınız demektir…