Yaşamı Anlamak
Yaşamda genel iyilik ve esenlik durumunu tam olarak anlayabilmek için, “güzel yaşam”ı, “iyi yaşam”ı ve “anlamlı yaşam”ı birbirlerinden ayırt etmek gerekir. Güzel yaşam, olumlu duygulara sahip olmakla ilintilidir. İyi yaşam, büyük bir katılım sağlayabilmek, yaptığı etkinliğe kendini kaptırabilmek ve bir akış yaşayabilmek için kişinin güçlü yanlarını kullanması ile ilintilidir. Anlamlı yaşam ise, kişinin kendinden daha büyük bir amaç uğruna güçlü yanlarını kullanması ile ilintilidir.
Genel iyilik durumunun altı öğesinin olduğundan söz edilir. Bunlar,
• Kendini kabul etme (kişinin kendisini ve kendi yaşamını olumlu olarak değerlendirmesi),
• Kendini geliştirme,
• Yaşamında bir amacının olması,
• Başkalarıyla olumlu ilişkiler içinde olma,
• Çevresel egemenlik (kişinin yaşamını ve çevresini etkin bir biçimde yönetebilme yeterliği) ve
• Özerkliktir.
“Kendini belirleme kuramı”na göre temel ruhsal besleyici öğeler de şunlardır:
• Özerklik: Kişinin ne yaptığını seçme gereksinmesi, kişinin kendi yaşamının yönlendiricisi olması.
• Yeterlik: Kişinin ne yaptığıyla ilgili olarak kendisini güvende hissetme gereksinmesi.
• İlişkinlik: Kendi özerkliğini koruyor ve yeterliğini ortaya koyuyorken, yakın ve güvenli insan ilişkilerinin olması gereksinmesi.
Kendini belirleme kuramına göre, bu gereksinmeler karşılanınca, kişinin isteklenme (motivasyon) düzeyi ve iyilik durumu artar; bunlar sınırlandırılınca, kişinin işlevselliği olumsuz yönde etkilenir.
İnsanın gizilgüçlerinin gerçekleştirilmesi ilkesine dayalı, “kişisel dışavurum kuramı”na göre ise, kişi,
• Kendisini canlı tutan etkinliklere karışarak,
• Kendisini tam olarak dışavurarak (ifade ederek),
• Yaptığı işe yoğun bir biçimde katılarak,
• Yapması gerekeni yaparak,
• Yükümlülüklerini yerine getirdiği düşüncesinde olarak,
• Kendisine uyumlu, kendisiyle bağdaşanı yaparak
genel iyilik durumunu sağlayabilir. Dolayısıyla, yaptıklarından sevinç ve mutluluk duyar.