Mutluluk Ölçülebilir mi
Mutluluğun nesnel (objektif) ya da öznel (subjektif) olarak ölçülebilir olup olmadığı çok tartışılan bir konudur. Psikoloji bilim dalında, mutluluk, “öznel iyilik durumu” (ÖİD) ile benzer anlamda kullanılır. Öznel iyilik durumu, insanların kendi yaşamlarını düşünsel ve duygusal olarak nasıl değerlendirdikleri ile ilişkilidir ve aşağıdaki biçimde gösterilir:
Öznel iyilik durumu = Yaşam doyumu + Duygulanım
Öznel iyilik durumunun, birinci, düşünsel bölümü, yaşam doyumu ile belirtilir. Yaşam doyumu, kişinin kendi yaşamını kendisinin nasıl değerlendirdiği ile ilişkilidir. Duygulanım ise, öznel iyilik durumunun duygusal boyutudur.
Mutluluğun tasarımı şöyledir: M = Y + K + E
Burada M, mutluluğa karşılık gelir; Y, kalıtımsal olarak belirlenmiş yapısal mutluluk düzeyine karşılık gelir; K, içinde bulunulan koşullara karşılık gelir; E ise, istemli olarak belirlenebilen etkenlere karşılık gelir. Kalıtımsal olarak belirlenmiş yapısal mutluluk düzeyi, önemli yaşam olaylarından sonra özgün düzeyine dönen ve yaşam boyu oldukça değişmezlik gösteren mutluluk düzeyidir. Bunun, mutluluk düzeyini yaklaşık % 50 oranında belirlediği bulunmuştur. Öte yandan, içinde bulunulan koşulların, mutluluk düzeyini yaklaşık % 10 oranında belirlediği bulunmuştur. Kişinin yaptığı seçimlerin ve çaba göstererek edindiklerinin ise, mutluluk düzeyini yaklaşık % 40 oranında belirlediği bulunmuştur. Bütün bu bulgulardan, kişinin kendi mutlu olabilirliğini yaklaşık % 40 oranında belirleyebileceği sonucu çıkmaktadır.
Yaşam doyumunun, içinde bulunulan nesnel yaşam koşullarına bağlı olduğu düşünülürse de, gerçek durum böyle değildir. Öznel iyilik durumunun aşağıdaki etkenlerle yakından ilişkili olduğu bulunmuştur:
- İyimserlik
- Dışadönüklük
- Toplumsal bağlar (yakın arkadaşlıklar gibi)
- Evli olma
- Severek yaptığı bir işinin olması
- Din ya da içsel değerler (maneviyat)
- Boş zaman etkinliklerinin olması
- İyi uyku uyuma ve spor yapma
- Toplumsal katman (daha iyi bir yaşam biçimini ve daha iyi baş etme becerilerine sahip olmayı sağladığı için)
- Öznel sağlık durumu (kişinin sağlığıyla ilgili olarak ne düşündüğü)
- Öznel iyilik durumunun aşağıdaki etkenlerle ilişkili OLMADIĞI bulunmuştur:
- Yaş
- Dış görünüm (alımlı ya da çekici olma)
- Para (temel gereksinmeler karşılandıktan sonra)
- Kadın ya da erkek olma
- Eğitim düzeyi
- Çocuk sahibi olma
- Daha iyi bir iklimde yaşama
- Barınma
- Nesnel sağlık (doktorların ne söylediği)
Birtakım kişilik özelliklerinin de, bir ölçüde daha mutlu olmayı sağladığı gösterilmiştir. Bunlar arasında, güven duyma, duygusal açıdan oldukça durağanlık, denetimindelik algısı (“Başıma gelenler bir şans, bir yazgı olmaktan çok, benim yaptıklarımla, benim seçimlerimle ilintili” demek), denetim altında tutma isteği, dayanıklılık, gergin olmama, benlik saygısının olması, gereksiz kaygılardan uzak durabilme, dışadönüklük, uzlaşılabilirlik (geçinmesi kolay olma), güçlüklere karşı koyabilme gibi kişilik özellikleri sayılabilir.
Mutlu olmayı sağlayan en önemli etkenlerden biri toplumsal ilişkilerdir. Mutlu olabilmek için günde 6-7 saat gibi bir süre, toplumsal bir ortamda bulunmak gerekir diye düşünülmektedir. Çok mutlu insanların, çok doyurucu bir toplumsal yaşamlarının olduğu bulunmuştur. Bu kişilerin çok az yalnız kaldıkları, arkadaşlarıyla iyi ilişkiler içinde oldukları ve bir sevgililerinin olduğu bulunmuştur. Öte yandan, mutlu insanlarla birlikte olmanın da kişinin mutluluğunu artırdığı gösterilmiştir.