Akış Yaşantısı
“Akış” yaşantısı, insanların kendilerini, başka hiçbir şeyi umursamayacak denli, bir etkinliğe kaptırmaları olarak tanımlanır. Genelde, inandığımızın tersine, yaşamlarımızın en iyi anları edilgen, alıcı ve dinleniyor olduğumuz anlar değildir; öncesinde çok çaba harcadıysak, bu anlar da zevkli olabilir; ancak yine de en iyi anlar, genellikle zor ve değerli bir işi başarmak amacıyla, bedenimizi ya da zihnimizi, sınırlarına dek, isteyerek zorladığımız anlardır. Sözgelimi, televizyon izlemek seyrek olarak bir akış durumu yaratır. Oysa çalışan insanlar, işlerinin başında, işlerine yoğunlaşarak, becerileriyle zorluklara karşı koyarak, denetim duygusu ve doyumla, belirli bir akış yaşantısına, televizyon izledikleri zamana oranla, dört kat daha yüksek bir oranda ulaşırlar.
Akış yaşantısı, insanların yaptıkları işi, yalnızca o işi yapma adına yapmayı sürdürdükleri zaman eriştikleri zihinsel bir durumdur. Akış yaşantısı sırasında, zaman duygusunun, saatin gerçek ilerleyişi ile ölçülen zamanla ilişkisi çok azdır.
Kimi insanlar, başarmak istedikleri eylemin gerçekleşmesine kendilerini çok kaptırdıkları, bu yüzden içinde yaşadıkları anın tadını çıkaramadıkları için yaşamdan doyum alamazlar. Oysa diğer birtakım insanlar, sıkıcı ve zor bile olsa, yaptıkları her işten zevk alırlar. Gerçekten mutlu insanlar, yaptıklarından zevk alan, sahip olduklarıyla doyuma ulaşmış, geçmişinden sürekli pişmanlık duymayan ve geleceğe güvenle bakan insanlardır.