Gerçek bilimle, düzmece (sahte) bilim arasında ne gibi ayrımlar vardır?..
- Gerçek bilim kanıta dayanır ve elde ettiği kanıtlardan birtakım çıkarımlar yaparak sonuçlar çıkartır. Düzmece bilim, bir sonuçla ortaya çıkar, daha sonra buradan geriye giderek, bu sonucu kendince doğrulamaya çalışır.
- Gerçek bilim, açık tanımlamaları olan kesin terimler kullanır. Düzmece bilim, kafa karışıklığı yaratmak ve gerektiğinde “yan çizmek” için anlaşılmaz bir dil kullanır.
- Gerçek bilim, birtakım savlar ileri sürerken ölçülü davranır ve ileri sürdüğü savların öneri düzeyinde olduğunu belirtir. Düzmece bilim, elinde bir kanıt olmadan büyük savlar ileri sürer.
- Gerçek bilim, bütün kanıtları ve görüşleri göz önünde bulundurur. Düzmece bilim, yalnızca işine yarayan kanıtları “cımbızlar”, söylenenlere ya da güçlü olmayan kanıtlara güvenir. “Gördüklerine inanmaz, inandıklarını görür”.
- Gerçek bilim, araştırmalarını sürdürerek veri toplamaya çalışırken bilinmezlikle barışık olur. Düzmece bilim, her soruya, “uyduruk” da olsa, bir biçimde yanıt verir.
- Gerçek bilim, özenle seçilmiş ve yinelenebilir yöntemler kullanır. Düzmece bilim, yinelenebilir sonuçlar vermeyen, yanlış birtakım yöntemler kullanır.
- Gerçek bilim, tutarlı ve geçerli bir mantıksal çıkarım yolu izler. Düzmece bilim, tutarsız ve geçersiz mantıksal çıkarım yolları izler.
- Gerçek bilim, biliminsanları ile birlikte davranır ve bilim topluluğunun öne sürdüklerini göz önünde bulundurur. Düzmece bilim, biliminsanlarının görüş ve düşüncelerini önemsemeden, kendi başına bir yol izler.
- Gerçek bilim eleştiriye açıktır. Düzmece bilim, her türlü eleştiriye kapalıdır, eleştirilmeye hiç gelemez.
- Gerçek bilim, yeni kanıtların ışığında yeni bilgiler oluşturur, kendini yeniler. Düzmece bilim, kesin inançlıdır (dogmatiktir) ve hiç esneklik göstermez. Öne sürdüğü ilk düşüncesinde takılakalmıştır, hiçbir yeni bir kanıt ya da yeni bir veri, bir düşünce, bir görüş ya da bir bakış açısı değişikliği yaratmaz.
Bertrand Russell’ın, “Düşüncelerim için ölmeyi göze alamam, çünkü yanılıyor olabilirim” deyişini bir adım daha öteye götürerek “Düşündüğünüz her şeye inanmayın” diyebiliriz. Çünkü, bilimsel bir yaklaşım sergileyecek olursak, yeni kanıtlar ve veriler doğrultusunda görüşlerimizi değiştirebiliriz.
Ancak, kanıta dayalı, özenle seçilmiş ve yinelenebilir yöntemler kullanan, tutarlı ve geçerli bir mantıksal çıkarım yolu izleyen, başkalarının bulduğu verilerin yanı sıra başkalarının görüş ve düşüncelerini de önemseyen, eleştiriye açık ve yeni veriler ortaya çıktığında kendini yenileyebilen bir yaklaşım, bilimsel yaklaşım olabilir.
Bilimsel düşünmenin üç ayağı vardır. Bunlardan birincisi, deneysel kanıtlara dayanma; ikincisi akılcı düşünme ve mantıksal çıkarımlar yapma; üçüncüsü ise çıkardığı sonuçlardan sürekli bir kuşku duyma, bunlara eleştirel yaklaşma ve bunları sürekli sorgulama, ayrıca yeni verilerin ışığında bunları yenilemedir.
Şimdi, çevrenizde olup bitenlere bu gözle yeniden bir bakın!..