Geçmişimiz Gelecekteki Mutluluğumuzu Belirliyor
Geçmişimiz, gelecekteki mutluluğumuzu belirliyor mu? Bu soruya, Freud’dan beri, psikoloji tarihinde hep “evet” yanıtı verilmişse de, yapılan gerçek bilimsel araştırmalar, bunun böyle olmadığını göstermiştir. Sözgelimi, on bir yaşının altındayken annesini yitirmiş olan kişilerin daha sonra depresyona girme olasılıkları, toplum ortalamasına göre biraz daha yüksek olmakla birlikte, bu olasılık ortalamanın çok da üzerinde değildir. Anne-babanın boşanması ya da çocuklarından ayrı bir yere taşınmasının, ileri çocukluk ve ergenlik yıllarında yıkıcı birtakım etkileri olmakla birlikte, bu etkilerin yaşamın ileri yıllarında giderek azaldığı saptanmıştır. Erişkin depresyonu, kaygı bozuklukları, bağımlılıklar, kötü bir evlilik yapma, öfkelenme gibi sorunların, çocuklukta başımıza neler geldiğiyle doğrudan ya da dolaylı pek bir ilgisinin olmadığı artık iyi bilinmektedir. Çocukluğumuzun, bugün çektiğimiz ruhsal sıkıntıların kaynağı olduğunu düşünüyorsak boşuna zaman yitiriyoruz demektir. Daha önemlisi, çocukluğumuzun nasıl geçtiğinden ve bugün içinde yaşadığımız koşullardan bağımsız olarak, kişisel donanımlarımızı artırmak ve kendimizi geliştirmektir…