Özgürlük
En önemli özgürlüğümüz, seçimler yapabiliyor olma özgürlüğümüzdür…
Biri dışında bütün özgürlüklerimiz elimizden alınabilir. Hangi koşulda nasıl tepki göstereceğimize ilişkin özgürlüğümüz hiçbir zaman elimizden alınamaz.
İnsanları hayvanlardan ayırt eden en önemli özellik, insanların içgüdülerine göre davranmanın ötesinde bir seçim yapabilme yeterliklerinin de olmasıdır. Dürtülerimizle tepkilerimiz arasında, en büyük gücümüz olan seçme özgürlüğümüz vardır. İnsanlar bu yeterliklerini öne çıkarmazlarsa, dolu dolu yaşamak yerine, yalnızca bu evrende varolabilirler.
Daha iyi bir yaşam kurabilmeleri için insanların seçim yapabileceklerinin ayrımına varmaları gerekir. Ancak ne yazık ki çok az insan, seçim yapabileceğinin ayırdındadır, yalnızca içinde bulunduğu koşulların tutsağıymış gibi davranır, çünkü ya koşullarını değiştirmeyi seçme özgürlüğü olduğunun ayrımında değildir ya da koşullarını değiştirmeye kalkışacak denli yürekli değildir ve bunları yapmamak için hep birtakım özürleri vardır. Kendisine dayanak olacak kimse yoktur, yeterince parası yoktur, yeterince zamanı yoktur, koşullar değiştirilemeyecek denli kötüdür, kendini iyi hissetmemektedir vb., vb. Ancak gerçekten yapmaları gereken, başka birtakım seçimlerinin olduğunu görmeleridir. Gerçekte insanlar, şansa bağlı olarak değil, yaptıkları seçimlere göre yaşarlar. Önemli olan başımıza gelenler değil, başımıza gelenler karşısında bizim ne düşündüğümüz ve nasıl davrandığımızdır.
Gün içinde birçok seçim yapmak durumunda kalırız. Bu seçimleri biz yapmazsak, başkaları ya da koşullar bizim adımıza yapar. Önemli olan seçim yapabileceğinin ayrımında olmak ve doğru seçimler yapabilmektir. Yanlış seçim yapmaktan korkup seçim yapmayı sürüncemede bırakmak da bir seçimdir, ancak çoğu zaman bu doğru bir seçim olmaz. Bilinmesi gereken, yapılacak her seçimin sonuçlarına göre değerlendirilebileceği, neredeyse hiçbir seçimin “dünyanın sonu” olmayacağı, gerektiğinde değiştirilebileceğidir.
İnsanların en büyük yanlışlarından biri “-meli, -malı”larla düşünmeleridir. Okula gitmelidirler, işe gitmelidirler, işlerini bir düzene koymalıdırlar, askere gitmelidirler, evlenmelidirler, -melidirler, -malıdırlar… Ancak daha doğrusu, gerçekte hiçbir zorunluluğun olmadığıdır. Birtakım görevleri yerine getirmek önemli olabilir, birtakım işleri yapmak gerekebilir; ancak hiç kimse bunlara yapmak zorunda değildir, yapmayı istediği için yapıyordur, diğer bir deyişle yapmayı seçtiği için yapıyordur.
Bu sözler karşısında, istemediğiniz birçok şeyi yapmak “zorunda” olduğunuzu söyleyecek gibi olabilirsiniz. Ancak, istemediğimiz bir şeyi bile, kendimiz yapmayı seçtiğimiz için yapıyoruz, çünkü yapmıyor olmanın istenmedik sonuçlarıyla karşılaşmamak için onu yapmayı seçen yine biz, kendimiz oluyoruz. İnsanların özgür iradeleri vardır ve hiç kimse bunu onların elinden alamaz. Dolayısıyla ne zaman istersek, yaşamımızın akışını değiştirebiliriz, çünkü her ne yapıyorsak, biz onu istediğimiz için yapıyoruz. Yaptıklarımızı bir seçim sonucu yaptığımız gerçeğini anlayınca, kendi yaşamımızla ilgili olarak daha çok sorumluluk almaya ve yaşamımız üzerinde daha etkin bir denetim sağlamaya başlarız.
Bizler, yaptığımız seçimlerin yarattığı sonuçlarız…