Soyut Düşünme
Soyut düşünme, simgesel ve kavramsal düşünebilme yeterliği olarak tanımlanır. Soyut düşünme, görüşler, simgeler ve elle tutulamaz, gözle görülemez öğelerle ilintili iken; somut düşünme, beş duyumuzla algılanabilen nesnelerle ilintilidir. Somut düşünme, dolaysız gözlenen nesnelere ya da özgül yaşantılara bağlı bir düşünme biçimidir.Kişinin, bebeklikten başlayarak, anlıksal yetilerini (düşünme, usavurma, nesnel gerçekleri algılama, kavrama, yargılama ve sonuç çıkarma yetileri), bilinçli düşünme ve sorun çözme yetilerini kazanma sürecine bilişsel gelişim adı verilir. Psikolog Jean Piaget (1896-1980) bilişsel gelişimin dört evresini tanımlamıştır.
(1) Duyudevinsel (sensorimotor) evre: Duyular bir uyaran alır ve buna, basmakalıp bir biçimde tepki gösterilir. Doğumdan, 16-24’üncü aylara dek olan süre içinde ortaya çıkar. Bu süre içinde nesne sürekliliği gelişir.
(2) İşlem öncesi evre: Mantık öncesi düşünme, 2 ile 6 yaşları arasında ortaya çıkar. Simgesel işlevler ve dil bu süre içinde gelişir ve çocuğun dış dünya ile etkileşme yeterliği değişir. Benmerkezci düşünme baskındır ve çocuk, bütün dünyanın kendi çevresinde döndüğüne inanır. Büyüsel düşünme ortaya çıkar ve gerçeklikle düşlemler birbirinin içine geçmiştir.
(3) Somut işlemler evresi: Akılcı ve mantıklı düşünme sürecidir. Bu süreç, 7 ile 11 yaşları arasını kapsar ve başkalarının bakış açılarını anlama yeterliği ve sakınım kavramı gelişir.
(4) Soyut işlemler evresi: Soyut düşünme, kavramsal düşünme ve çıkarımsal usavurmayı kapsayan bilişsel evredir. Genellikle 12 yaşına gelince soyut işlemler evresine ulaşılır, ancak kimi erişkinler hiçbir zaman bu bilişsel gelişim evresine ulaşamaz.Ancak 12 yaşındaki çocuklar, olaylara artık başkalarının gözünden de bakabilmeye başlarlar. Soyut kavramları anlamaya ve bu kavramlar arasında ilişkiler kurmaya başlarlar.Soyut düşünme, eleştirel düşünebilmek ve sorun çözebilmek için gerekli olan temel bir düşünme becerisidir.
Aşağıdaki durumlarda soyut düşünülüyor demektir:
• Bir gerçek anlamı, ona benzerliği olan başka bir anlamla anlatma (eğretileme, “kurnaz” yerine “tilki” demek gibi);
• Bir sözcüğün gerçek anlamı dışında, anlatımda bir anlam inceliği elde etme, söyleyişi daha etkili, daha çarpıcı kılma amacıyla, bir başka anlamda kullanma (değişmece [mecaz], “yüreksiz” denildiğinde, sözcüğün “yüreği olmayan” anlamında değil, “korkak” anlamında kullanılması gibi);
• Bir soruna yaratıcı birtakım çözümler üretme;• Karşılaşılan bir durumu çözümleme (analiz etme);• Olaylar arasındaki ilişkileri görme;
• Bir olay olduğunda, bunun doğuracağı sonuçlarla ilgili bir varsayımda bulunma;
• Belirli bir soruna bir başka açıdan bakma…Dolayısıyla, 12 yaşına gelmemiş çocukların soyut düşünme yeterliklerinin henüz gelişmediği kabul edilmelidir ve 12 yaşının altındaki çocuklara verilecek eğitimlerin ve bu çocukların kullandığı sözcüklerin bu kapsamda değerlendirilmesi gerekir…