Takıntılı Sevgi Hastalığı
“Takıntılı sevgi hastalığı”, kişinin sevdiğini düşündüğü kişiye ileri derecede takıntılı olması durumu olarak tanımlanır. Kişi, sevdiğini düşündüğü kişiyi, takıntılı bir biçimde, sürekli koruma, hatta onu sahiplenmiş gibi, onu sürekli denetimi altında tutma gereksinmesi içinde olur.
Takıntılı sevgi hastalığının, bir kişiye, tutku derecesinde, aşırı ilgi duyma, onunla ilgili olarak takıntılı düşünceler içinde olma, onu koruma güdüsüyle davranma, onu sahiplenici düşünceler ve eylemler içinde olma, kişilerarası etkileşimleri bağlamında onu aşırı kıskanma ve benlik saygısının düşük olması gibi birtakım belirtileri vardır.
Takıntılı sevgi hastalığı olanlar ayrılmayı bir türlü kabullenemezler. Bu kişilerin gösterdikleri belirtiler, kabul görmediklerinde ya da ilişkileri sonlandığında daha da ağırlaşabilir. Bu hastalığın, sürekli telefonla arama, telefonla süreli ileti (SMS) ya da e-posta gönderme, sürekli bir güvence verilmesi arayışında olma, tek bir kişiye takıntılı olduğu için, arkadaşlarıyla ya da aile bireyleriyle iletişim kurmakta artık güçlük çekiyor olma, takıntılı olduğu kişinin davranışlarını sürekli izleme ve nereye gittiğini ve ne yaptığını denetleme gibi başka birtakım belirtileri daha vardır.
Çevrenizde, “Beni bırakırsan kendimi öldürürüm”, “Sensiz yaşayamam”, “Beni bırakıp gitmene hiçbir zaman izin veremem”, “Sen mükemmel birisin, sensiz yapamam”, “Sen benim varlık nedenimsin”, “Yanımda olmadığında çıldıracakmış gibi oluyorum” diyen biri varsa, böyle bir hastalığının olduğundan söz edilebilir.
Takıntılı sevgi hastalığının tek bir nedeni yoktur ve bağlanma bozuklukları, sınırda (borderline) kişilik bozukluğu, takıntılı kıskançlık, sanrılı kıskançlık, erotomani ve takıntı-zorlantı bozukluğu gibi başka birtakım ruhsal bozukluklara eşlik eden bir durum olarak ortaya çıkabilir.
Böyle bir hastalığı olanlara, bu durumun üstesinden gelebilmeleri için birtakım önerilerde bulunulabilir. Bu kişiler, takıntılı sevdikleri kişiye karşı olan bütün duygularını bir kağıda yazabilirler ve bu duygularını simgesel olarak ortadan kaldırmak üzere, bu kağıdı daha sonra yırtıp atabilirler ya da içlerini döktükleri bu kağıdı yakabilirler; sevdikleri kişiyle bütün “sosyal medya” bağlantılarını kesebilirler; birlikte çekilen fotoğraflar ve verilen armağanlar da içinde olmak üzere, o kişiyi çağrıştıran bütün anımsatıcıları ortadan kaldırabilirler; bileklerine lastik bir bant takabilirler ve zihinlerine böyle bir takıntılı düşünce düşünce, bu bandı çekip bırakabilirler; okumak, yazmak, resim yapmak, bir müzik gereci çalmak gibi, odaklarını dağıtıcı, sağlıklı birtakım eylemlerde bulunabilirler ve başka arkadaşlarıyla zaman geçirerek kendilerini meşgul edebilirler. Ayrıca, bu durumun üstesinden gelebilmek için, psikoterapi görüşmelerine katılmak üzere, uzman bir terapistle iletişime de geçebilirler.