Cinsel İşlev Bozuklukları
Yaşamınızın bu döneminde neredesiniz? Evli, bekâr, ayrılmış, boşanmış ya da dul olabilirsiniz. Birkaç çocuğunuz olabilir ya da hiç çocuğunuz olmayabilir. Cinsel ilişkiye girmiş ya da cinsel ilişkiye hiç girmemiş olabilirsiniz. Otuz yaşının altında, altmış yaşının üstünde ya da bu iki yaşın arasında herhangi bir yerde olabilirsiniz. Bu aşamada, yaşamınızda çok güçlükler çekiyor olabilirsiniz ya da her şey yolunda gidiyor ve yaşamınızdan büyük ölçüde doyum sağlıyor olabilirsiniz. Yaşamımızın hangi döneminde olursak olalım, hepimizin içtenlik, yakınlık, sevgi, sevecenlik gibi duygusal gereksinmelerimiz ve cinsellikten doyum alma gereksinimimiz vardır. Çoğu duygusal gereksinimimiz, cinsel doyum sağlamamızdan daha önemlidir; ancak yaşadığımız cinsel sorunlar, en güçlü duygusal ilişkilerimizi bile zora sokabilir. Sözgelimi, orgazm olmak cinselliği yaşamanın doyurucu bir yönüdür. Ancak orgazm olmak, cinselliğin, kendi başına, ayrı bir bölümü değildir. Orgazm yanıtı birçok etkene bağlıdır. Doğallıkla cinsel uyarılmaya bağlıdır; ancak cinselliği gerçekten yaşayabilmek için kendinizle barışık olmanız, cinsellikle ilgili düşüncelerinizle barışık olmanız ve karşı cinsle ilgili düşüncelerinizle barışık olmanız gerekir. Dolayısıyla cinsel açıdan gelişmenin, genelde kendini geliştirmeyle çok yakından ilişkisi vardır. Doyurucu bir cinsel yaşam herkesin hakkıdır ve doyurucu bir cinsellik yaşamanın önündeki en büyük engel, bu konuda yeterince bilgi sahibi olmamaktır. Bütün türler arasında en karmaşık beyni olan yaratık insandır. Bu yüzden insanlarda, bütün diğer türlerden değişik olarak, cinsellik yapılandırılır ve öğrenilerek bir örüntü oluşturulur. Cinsellik, insanlarda daha az içgüdüseldir. Herhangi başka bir beceri gibi, bu becerinin de kazanılabilmesi için, bununla ilgili olarak bilgi edinilmesi, uygulama yapılması ve deneyim kazanılması gerekir.