Yanlış Akıl Yürütme
Yanlış akıl yürütme (usavurma, uslamlama) ve yanıltmaca, yanlış birtakım sonuçlar çıkarılmasına yol açabilir. Çıkarılan yanlış sonuçlar da, yanlış birtakım duygular hissetmeye, yanlış birtakım eylemlerde ve davranışlarda bulunmaya yol açabilir. Sonuç olarak yaşanan duygular ve gösterilen davranışlar, istendik olmayan sonuçlar doğurarak bizi mutsuz edebilir. Örnekleri şunlardır:
- Döngüsel akıl yürütme: Yalnızca yeniden söyleyerek, belirli bir sonucu kanıtlama girişimidir. “P doğrudur, çünkü Q doğrudur; Q doğrudur, çünkü P doğrudur” diye belirtilir.
Örneği:
Görkem: Baba, neden mantık öğrenmeliyim?
Babası: Çünkü, zihninin gelişmesine yardımcı olur.
Görkem: Zihnim nasıl gelişir?
Babası: Çünkü, daha iyi düşünmene yardımcı olur.
- Yüklü soru: İkinci bir soruya yanıt olduğunu varsayarak bir soru sorma.
Örneği:
Yargıç: Zavallı köpeğine kötü davranmayı bırakmadın mı?
- Parçadan bütüne: Bir şeyin, bir parçasının doğru olmasının, bütününün de doğru olmasını gerektirdiğini öne sürme.
Örneği:
Türk Milli Takımı, Türkiye’deki en iyi oyunculardan seçildi. Her biri çok iyi bir oyuncu olduğu için, hiç kuşkusuz bu takım kazanacaktır.
- Bütünden parçaya: Bir şeyin, bir bütün olarak doğru olmasının, parçalarının da doğru olmasını gerektirdiğini öne sürme.
Örneği:
Bu yılki olimpiyat oyunlarında Türk Takımı, geçmişte hiçbir takımın kazanmadığı denli madalya kazandı. Dolayısıyla, takımda yer alan Emre de çok iyi bir atlet olmalı.
- Ya-ya da (siyah değilse beyazdır): Gerçekte iki seçenekten daha çok seçenek olmasına karşın, yalnızca iki seçenek varmış gibi sunma, iki seçenekten birini seçmek durumunda bırakılma.
Örneği:
Sevgili: Benimle ilgileniyor olsaydın, telefonuna bakmış ve sana gönderdiğim iletiyi görmüş olurdun. Telefonuna bakmamış olduğuna göre, benimle ilgilenmiyor olmalısın.
- Yanlış dağıtılmışlık: Doğruluğu kabul edilen verilmiş iki önermeden, bu önermelerin içeriğini içinde bulunduran bir üçüncü önerme çıkarma biçimindeki akıl yürütme yolu tasım diye adlandırılır. Örneği, “İnsanlar ölümlüdür, Sokrates de bir insandır, o halde Sokrates ölümdür” akıl yürütmesi bir tasımdır. Mantık kurallarına göre, bir konu ile ilgili önerme, onun karşı geldiği her durumu kapsıyorsa doğru dağıtılmış, kapsamıyorsa yanlış dağıtılmış demektir.
Örneği:
Bütün kediler süt sever.
Benim yeğenim de süt seviyor.
Dolayısıyla benim yeğenim kedidir.
- Genelleyiverme: Küçük bir örnekten bir genellemeye gitme.
Örneği:
Bütün Çorumlular çok zeki olmalı. Ben bir Çorumlu tanıyorum, dört işlemi kafasından yapıyor.
- Zayıf benzeşim: Yalnızca küçük birtakım benzerliklerden yola çıkarak, başka bir tür benzerliğin olduğunu öne sürme.
Örneği:
Biliminsanı: Bulutlar yüzde 90 oranında sudan oluşur. Karpuz da yüzde 90 oranında sudan oluşur. Uçaklar, bulutların içinden uçabildiklerine göre, karpuzun içinden de uçabilirler.
Post hoc ergo propter hoc: A, B’den önce ortaya çıktığına göre, A, B’ye neden olmuş olmalı diye düşünme.
Örneği:
Çiftçi: Horozumuz her sabah ötüyor. Daha sonra gün doğuyor. Şimdi anlıyor musun, horozların bizim için ne denli önemli olduğunu?
- Bulgu olmamasıyla kanıtlama: Hiç kimse, tersi bir bulgu ya da kanıt sunamadığı için, bir savın doğru olduğunu öne sürme.
Örneği:
Çiftçi: Ankara, Kazan’da dağ aslanları olmalı, çünkü bugüne dek, olmadıklarına ilişkin bir kanıt gösterebilen olmadı.
- Ad hominem: Karşısındaki kişinin öne sürdüğü görüşü çürütmek yerine, onun kişiliğine ya da görüşünün çıkış nedenlerine saldırıda bulunma.
Örneği:
Engin: Amcam bütün katillerin idam edilmesi gerektiğini söylüyor, böylece hiç kimsenin bir başkasını öldürmek istemeyeceğini düşünüyor.
Sevil: Amcan da bir zamanlar tutuklanmadı mı? Sanıyorum geçmişte bir suç işlemiş bir kişinin görüşlerine güvenilemez.
- Genel görüşe uygunluk: Toplumun çoğu benzer görüşte olduğu için kendi görüşünün de doğru olduğunu öne sürme.
Örneği:
Başkan adayı: Rakibim “Bütün savaşlar barış içindir” diyor, oysa toplumun büyük bir çoğunluğu savaş istemiyor. Dolayısıyla hiçbir koşulda bir savaşa girilmemelidir.
- Korkuluk yanıltmacası: Karşısındaki kişinin savını değiştirerek ya da abartarak, görüşünü daha kolay bir biçimde çürütmeye çalışma, “demek istemediğini demiş gibi” ele alarak çürütmeye çalışma.
Örneği:
Kadın: Arabamız sık sık bozuluyor. Sanıyorum daha iyi bir araba almalıyız.
Erkek: Yepyeni bir araba mı alalım? Bizim bir Mercedes alacak paramız var mı sanıyorsun?..
Yanlış akıl yürüterek doğru sonuçlar çıkartamayız…