Yaşamın Anlamı Nedir ?
Hepimiz, yaşamın ne gibi bir anlam taşıdığını, bu dünyada ne gibi bir amacımızın olduğunu anlamak isteriz ve birçoğumuz, yaşamın, yaşamaya değer olup olmadığını sık sık sorgularız. Ancak, “Neden böyle bir anlamının olmasına gereksiniyoruz?.. Bu anlam bizi nasıl etkileyecek?..” sorularını pek kendi kendimize sormayız. Bu konuda, Joseph Campbell, “Yaşamın kendi başına bir anlamı yoktur. Her birimizin yaşama yüklediği bir anlam vardır. Dolayısıyla, sorunun yanıtı kendiniz olduğunuz için, ayrıca böyle bir soru sormaya gerek yoktur” demiştir. Varoluşçu yaklaşım da, yaşamda genel geçer bir anlam bulmaktansa, her insanın kendi anlamını kendisinin bulduğunu öne sürer. Çağdaş psikoloji bakış açısıyla da yaşamın genel anlamı artık sorgulanmamaktadır. Bütün psikiyatristler ve psikologlar, herkesin, kendisi için bir anlam kurguladığını kabul ederler. Ayrıca, yaşama özel anlamlar yükleyenlerin gönendiklerini ve kendilerini geliştirdiklerini, yaşama bir anlam yükleyemeyenlerin ise acı çektiklerini söylerler. Dolayısıyla, bu anlamı artırmak için neler yapılması, böyle bir anlam yükleyebilmek için ne gibi kaynaklar bulunması gerektiği üzerinde dururlar. Nazi toplama kamplarında kalmış olan, ünlü psikiyatrist Viktor Frankl, “İnsanın özgürlük alanlarının, biri dışında, hepsi elinden alınabilir. İnsanın elinden alınamayacak tek özgürlüğü, hangi durumda nasıl bir tutum alacağını seçme özgürlüğüdür” demiştir.
Frankl’ın genel yaklaşımının üç ana öğesi vardır:
1. Her bireyin sağlıklı bir “öz”ü vardır.
2. Her bireyin, bu sağlıklı öz’ünü “kullanmak” için içsel birtakım kaynakları vardır.
3. Yaşam, herkese, bireysel bir amaç ve anlam bulma fırsatları sunar; ancak yaşamın, hiç kimseye mutluluk ya da yaşam doyumu vermekle ilgili bir yükümlülüğü yoktur.
Frankl’a göre yaşamda bir anlam bulmanın üç yolu vardır:
1. Kendince anlamlı bir iş yapmak ya da birtakım görevleri yerine getirmek
2. Bir olayı ya da durumu tam olarak deneyimlemek ya da birini sevmek
3. Kaçınılamaz acılara uyum sağlamayı sağlayacak doğru bir tutum almak
Acı çekmenin de yaşamın kaçınılamaz bir yanı olduğunu düşünen Frankl, böyle istenmedik bir durum karşısında nasıl tepki göstereceğimizi seçebileceğimizi ve bundan da bir anlam çıkarabileceğimizi söylemiştir. George ve Park adlı psikolog araştırmacıların bakış açılarına göre de, yaşamın anlamını kavramsallaştırmanın üç temel öğesi vardır. Bu araştırmacılara göre,1. İnsanların, kendi yaşamlarıyla ilgili, kendi içinde tutarlılığı olan, öngörülebilir ve yapılandırılmış, genel bir yaşam anlayışlarının olması; böylece, yaşamı, yaşamaya değer bulmaları;2. Değer verdikleri yaşam amaçlarından ve kişisel tutkularından yola çıkarak yaşamı deneyimleyebiliyor ve kendilerine, kendilerince bir yol çizebiliyor olmaları;3. Kendi varoluşlarının bu dünya için önemli ve değerli olduğunu düşünmeleri büyük önem taşır. Bu araştırmacılara göre, “anlayış”, “amaçlar” ve “önemlilik” kavramlarının, birbirlerinden ayrı kavramlar olarak görülmemesi, tam tersine birbirleriyle yakından ilişkili kavramlar olarak, yaşamın anlamını belirleyen kavramlar olarak anlaşılması gerekir. Bunlar, birbirleriyle doğal olarak etkileşen ve birbirlerini etkileyen ve biri daha aşağıda olunca, diğerini de aşağıya çeken kavramlar olarak görülürler. Yaşamınıza daha çok anlam katacak ne gibi etkenler olacağını düşünüyor ve nereye bakacağınızı bilmiyorsanız, belki de gereğinden çok düşünüyor olabilirsiniz…Yaşam sürecinde, her tek bir durumda ya da etkileşmede büyük bir anlam bulabilirsiniz.
Örnekleyecek olursak,
• Birini beğenmek ya da sevmek
• Beğendiğiniz ya da sevdiğiniz biriyle bir araya gelmek
• Birine karşı derinden hissettiğiniz duygularınızı göstermek ya da birinin size karşı hissettiği güzel duygularını göstermesi
• Sevdiğiniz birinin sevincine ortak olmak ya da sevincinize ortak olunduğunu görmek• Değer verdiğiniz bir kişiyle tanışmak, yeni bir yaşam biçimini ya da yeni bir kültürü tanımak
• Yaşamınızı değiştirecek, çok önemli, yeni bir karar vermek
• Eve geldiğinizde, kendinizi bekleyen evcil hayvanınızı sevmek
• Doğanının güzel yanlarına sevgiyle bakmak, bunlara büyük bir hayranlık duymak
• Sizi mutsuz eden bir durumu sonlandırmak
• Gerçekleştirmek istediğiniz bir düş’ün gerçekleştiğini ya da bu yolda gösterdiğiniz çabaların giderek anlam kazandığını görmek
• Yeni bir beceri kazanmak yaşamımıza, o an için, büyük bir anlam katabilir.
Olumlu yaşantılarınızı artırıp, olumsuz olanlarından olabildiğince uzak durmak, sizi daha mutlu edecek, yaşamınıza daha çok anlam katacaktır. Unutmamamız gereken diğer bir konu da, ancak istenmedik birtakım durumlar karşısında kendi içsel güçlerimizi işe koşuyor ve kendimizi geliştirme olanağı buluyor olmamızdır. Böylece kendimizle daha mutlu oluruz…Frankl’ın, “Yaşamın anlamı kişiden kişiye değişir, günden güne, saatten saate de değişir. Dolayısıyla, yaşama genel bir anlam yüklemeye çalışmaktansa, yaşamın herhangi bir an’ında, ona özel bir anlam yüklemek çok daha doğru olur” demesine katılmamak olanaklı değildir…Belki de, yaşamın anlamı, yaşanan güzel anlarla, yaşama anlam katmak demektir…